Oğuz Beki Sigorta Genel Müdürü Oğuz Beki, mayıs ayının son haftası kutlanan Sigorta Haftası’nda eskişehir.net’in canlı yayın konuğu oldu. Programda sigorta sektörünün daha iyi anlaşılması ve tanıtılması aynı zamanda vatandaşlarda sigorta bilincinin oluşması adına neler yapılabilir gibi konular ele alındı. Beki’nin programdaki konuşmalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;

Sigorta hepimizin bildiği üzere kötü günlerde, olumsuz durumlarla karşılaşıldığı anlarda yanınızda olan, aklınıza ilk gelen ilk şeylerden birisidir. Paraşüt gibidir sigorta. Hayatınızda bir kere lazım olur varsa vardır, yoksa yoktur. Başınıza gelen olası bir riske karşı sizi koruyan bir sözleşmedir aslında. Ortaya çıkan risklerin maddi olarak karşılığının onarılabilmesi için ihtiyaç olunan bir ürün. Özellikle böyle ekonomik krizlerin çok olduğu dönemlerde insanlar sigortanın çok faydalı olduğunu görüyor.

Sağlık sigortası olanlar şanslıydı

Sigorta sektörünün pandemi dönemini nasıl geçirdiği sorusu üzerine Beki, “Kriz durumu oluştu Türkiye’de ve dünyada. Pandemi ciddi anlamda ciddi bir ekonomik dengesizlik yarattı. Birçok alanda insanlar sorunlar yaşadı. Şirketler kapatıldı, hizmet verilemedi, gelir kaybı yaşandı. Bu noktada yaşanan gelir kayıplarını yapmış oldukları sigortalar karşıladı. Özellikle vatandaşların sağlık sigortaları varsa, pandemi dönemini çok daha rahat atlatabildiler.

Pandemide büyüme yaşandı

Sigorta sektöründe de üç ayaktan biri diyelim. Sigorta ürünü satan şirketler ana şirketler çok karlı kapattı. Birçoğunun trafik ve kasko gibi ürünler en büyük gelir kaynağıydı. Sakağa çıkma yasaklarının olduğu dönemlerde kaza oranları azaldı dolayısıyla vatandaşların ödediği primler sigorta şirketlerine prim olarak kaldı. Acenteler bu dönemde evden çalıştılar maliyetleri azaldı. Müşteriler de bu dönemde daha ucuza ürün aldılar. Pandemi döneminde büyüme yaşandı diyebiliriz. Ancak şuan herkes dışarda ve kaza oranları artıyor. Bu nedenle poliçe fiyatları hızlı bir şekilde yükseliyor.

Kriz dönemlerinde sigorta şirketleri büyür

“Bireysel emeklilik 2007 yılından beri devlet tarafından sosyal güvenlik siteminin tamamlayıcı olması açısından ürettiği bir ürün. Avrupa’nın birçok ülkesinde var olan bir sistem. Kişilerin aktif çalıştıkları dönemde yaptıkları küçük tasarruflarla emeklilik dönemlerinde, emekli maaşlarını tamamlayan, üst noktaya taşıyabilen ne yazık ki Türkiye’de emekli maaşı insanların hayatlarını iyi yaşamasını sağlayabilecek seviyede değil. Bunu daha iyi bir seviyeye taşıyabilecek olan sistemin adı da bireysel emeklilik. Nüfusu genç olan bu ülkede insanlar genç yaşta küçük küçük emekliliği için de para biriktiriyorlar. Bu parayı biriktirme motivasyonlarında hem başlangıcında varız hem de biriken paranın dalgalı ekonomide hangi fonda değerlenmesi konusunda danışmanlık yapıyoruz. Kriz dönemlerinde sigorta şirketleri büyür. İnsanlarda kaygı arttığı için bu kaygı insanları önlem almaya iter.”