Eskişehir iş ilanları için tıklayın

Çocukluğundan beri seramik sanatıyla ilgilendiğini ve atölye açma hayalini sekiz ay önce gerçekleştirdiğini belirten Çapa “Eskişehir’de yaklaşık sekiz, dokuz tane seramik atölyesi var. Bizde bunlardan bir tanesiyiz. Kelimenin tam anlamıyla seramiğe ‘gönül vermiş’ bir insanım. Zaten bu nedenle böyle bir işe giriştim. Şu anda tek hedefim; daha güzel, daha kaliteli fakat daha ucuz ürünler satmak” ifadelerini kullandı.

DENEYİMLİ BİR EKİBİMİZ VAR

Seramik sanatında ‘alaylı’ olduğunu kaydeden Çapa “Fakat bünyemde güzel sanatlar mezunu çok güzel bir ekibim var. Ayrıca seramiğin başkenti olan Kütahya’da da Dumlupınar Üniversitesi’ne bağlı çok ciddi bir ekibimiz mevcut. Büyük işler aldığımız zaman bize destek veriyorlar. Aynı zamanda eğitim anlamında da yanımızdalar. Çünkü burada bizim Eskişehir’de ilk olarak başlattığımız çocuk seramik atölyemiz var. Ayrıca yetişkin seramik atölyesi ve ebeveyn-çocuk atölyemiz de mevcut” dedi.

SERAMİK SANATININ ÖĞRENİLMESİNİ SAĞLIYORUZ

Düzenledikleri atölye çalışmalarından da bahseden Çapa “Çocuk seramik atölyesi, çocukların müsait oldukları zamanlara göre düzenleniyor. Bu nedenle genelde hafta sonları yapılıyor. Yaklaşık bir saat kadar sürüyor. Çocuklara burada seramiğin temel tekniklerini anlatıyoruz. Çamurla oynayarak çamurun büyülü dünyasında yolculuğa çıkıyorlar. Bir nevi elektriklerini atıyorlar aslında… Yetişkin atölyesi de çocuk atölyesi gibi kursiyerlerin müsait olma durumlarına göre düzenleniyor. Belli bir gün veya saat sınırlamamız yok... Zaten genelde grup halinde değil, özel ders şeklinde verdiğimiz için böyle olması daha avantajlı. Tüm bu çalışmalar sayesinde seramik sanatının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunuyoruz” ifadelerine yer verdi.

SON DERECE MEŞAKKATLİ

Çapa, seramiğin yapımını dergimize şu şekilde anlattı; “Seramiği şekillendirmenin üç farklı yöntemi var; yapacağımız objenin durumuna göre hangisi elimize daha yatkın olursa biz o yöntemi tercih ediyoruz. Genelde kalıp ya da çevirme yöntemiyle yapmaya çalışıyoruz. Önce şekillendirmesi ardından da rötuşlandırması tamamlanıyor. Daha sonrasında bir hafta kadar bir kuruma sürecinden geçiyor. Bir haftanın sonunda fırına alınıyor. Fırından çıktıktan sonra zımpara yardımıyla yine ince bir rötuş işleminden geçiriyoruz. Ardından boyuyoruz ve sırlama işleminin ardından son bir kez fırında pişirme işlemine tabi tutuyoruz. Tüm bu aşamaların ardından obje kullanılabilir hale gelmiş oluyor. Son derece meşakkatli aslında… Fakat objeyi elimize aldığımız zaman tüm bu sürece değiyor diyebilirim.”

BİR GÖRSEL VEYA KALIP YETERLİ

Son derece geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını anlatan Çapa “Ürün çeşitliliği bakımından tek bir yönde ilerlemiyoruz. Bu işe el yapımı balkabaklarımızla girmiştik. Şu anda kahve fincanları revaçta… Çünkü bayanlar kahve fincanlarına yoğun ilgi gösteriyorlar. Ayrıca salata kâselerimiz de var. Bunlarda hiçbir kalıp kullanmıyoruz, tamamen el yapımı… Bunun yanında kabak objelerimiz ve Eskişehir’de ilk olarak kendimizin yaptığı maskelerimiz var. Mumluklarımız ve panolarımızda mevcut. Ayrıca tasarım siparişler de alıyoruz. Müşteri geliyor ve bize bir done veriyor. Biz de müşterinin bize verdiği doneye kendimizden de bir şeyler katarak siparişi gerçekleştiriyoruz. Bir nevi sanat katıyoruz aslında… Seramik bir sanattır çünkü. Kısacası her şeyi yapıyoruz. Sadece bir görsel veya kalıp olması bizim için yeterli” sözlerini kaydetti.

TEK GAYEMİZ ÜRETMEK

Çapa, çeşitli satış alanlarında faaliyet gösterdiklerini söyleyerek “Kafelerle çalışıyoruz ve sipariş üzerine kendilerine ürün gönderiyoruz. Ayrıca yakın zamanda mimarlarla beraber villaların iç ve dış cepheleri için seramik duvar dizaynları da tasarlamaya başlayacağız. Bizim için tek olan şey üretmek… Çünkü şevkle yaptığımız bir ürün satıldığı zaman mutlu olup yaratıcılığımızı daha da artırabiliyoruz” ifadelerine yer verirken, ayrıca yakın zamanda perakende bir satış mağazası da açacaklarını belirtti.

Atölye Arada, Adres: İstiklal Mahallesi, Şirin Sokak, No:40 Odunpazarı/Eskişehir

Haber-Atahan GEZER