CHP’nin 24 Temmuz Basın Bayramı ve basında sansürün kaldırılışının 110. Yıldönümünde Meclis’e sunduğu basın özgürlüğü ve gazetecilerin yaşadığı sorunlara ilişkin Araştırma Önergesi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Önerge sahibi Çakırözer, “Basın kuruluşları, gazeteciler yoğun baskı, yasaklama, sansür ve oto sansür altında 24 Temmuz’a girmekte. 144 gazeteci tutuklu, yaptığı haberlerden dolayı yüzlerce gazeteci soruşturmalarla karşı karşıya. Basın özgür olmadığı için Basın Bayramı’nı kutlayamıyoruz” dedi.

CHP’li Çakırözer, 24 Temmuz Basın Bayramı ve basında sansürün kaldırılışının 110’uncu yıldönümünde basın ve ifade özgürlüğü koşullarının güvence altına alınması, medyada çok sesliliğin korunması, gazetecilerin mesleklerini yapabileceği bir ortamın sağlanması ve gazetecilerin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin Meclis Araştırması Komisyonu kurulmasını istedi. Genel Kurula getirilen önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. 
406 gündür tutuklu gazeteci Milletvekili Enis Berberoğlu’nu selamlayarak konuşmasına başlayan önerge sahibi CHP’li Çakırözer konuşmasında, “Bugün basında sansürün kaldırılışının 110. Yıldönümü. Ancak ülkemizde sansürün kaldırılmasından tam 110 yıl sonra maalesef özgür basından bahsedemiyoruz. Basın kuruluşları ve gazeteciler bu yılda 24 Temmuz’a yoğun baskı, yasaklama, sansür ve oto sansür altında giriyor. Gelin gazetecilerin özgürlüğünü hep birlikte koruyalım” dedi. 

144 GAZETECİ CEZAEVİNDE
Türkiye’de en küçük eleştiriye, tek sütunluk habere, çizilen bir minik karikatüre tahammül edilemediği için gazetecilerin cezaevi hücrelerinde tutulduğunu belirten Çakırözer, konuşmasında şunlara dikkat çekti: 
 “Bugün 144 gazeteci cezaevinde. Üstelik gazetecilere düşünceleri, yazıları, yorumları nedeniyle azılı katillerden, tacizcilerden daha ağır cezalar verilmekte. Gazeteciler rahatlıkla ömür boyu hapis cezalarına çarptırılmaktalar. İdam cezasını bu Meclis’te kaldırmamış olsak, gazetecilerini asan ülke olarak tarihe bile geçeceğiz.”

ADALET GAZETECİLER İÇİN DE ÇARPIK İŞLİYOR
Türkiye’de adaletin gazeteciler için de çarpık işlediğini ifade eden Çakırözer, “Suçsuz oldukları anayasa mahkeme kararıyla ilan edilen Şahin Alpay ve Mehmet Altan iki yıl tutukluluğun ardından serbest kalırken, aynı davalar ve aynı deliller ile Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak ömür boyu hapis cezalarına çarptırılabiliyor… Bu ülkede Musa Kart, Nuri Kurtcebe gibi çizerlerimiz sadece karikatürleri nedeniyle aylarca cezaevinde yatırılıyor. Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Gökmen Ulu ve daha niceleri sadece gazetecilik yaptıkları için aylarca cezaevlerinde yatırıldılar. Ece Sevim Öztürk, Ziya Ataman, İsminaz Temel, Kemal Özer gibi gazeteciler haberleri gerekçe gösterilerek özgürlüklerinden aylardır mahrum bırakılıyor” dedi. 

MEDYANIN YÜZDE 95’İ İKTİDAR KONTROLÜNDE
Türkiye’de medyanın yüzde 95’inin iktidarın kontrolü altında olduğunu söyleyen Çakırözer, yasaklama ve kapatmalar ile basın emekçilerinin kitleler halında işsiz bırakıldığını dile getirdi. Sadece OHAL döneminde işsizlik oranının yüzde 30’lara ulaştığını belirten Çakırözer, “12 bin gazeteci işsiz.  Her türlü baskıya rağmen, halkın haber alma hakkı için çabalayan basın emekçileri ise çok ağır ve ödenmesi güç maddi yaptırımlarla, ceza soruşturmalarıyla korkutulmaya, yıldırılmaya çalışılıyor, oto sansüre zorlanıyorlar. Bu vahim tablo nedeniyle dünya Türkiye’yi basın özgürlüğünün bulunmadığı bir ülke olarak görüyor. Özgür basın alanında evrensel kriterlere göre 180 ülke arasında 157. sıradayız” dedi. 

AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
Çakırözer basın özgürlüğünün güvence altına alınması ve medyada çok sesliliğin korunması için bir meclis araştırma komisyonu kurulması konusunda tüm partilere çağrıda bulunurken,  Çakırözer’in bu önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.