Açıköğretim sisteminin hükûmetlerin gelir kaynağı gibi kullanılamayacağını söyleyen Çakırözer, “Dünyanın hiçbir yerinde hükûmetler üniversitelerin gelirlerinden kendilerine kaynak yaratmazlar. Aksine, üniversitelere projeler için merkezden kaynak aktarırlar. Birkaç milyon liradan değil, 100 milyonlarca liradan bahsediyoruz. Böyle bir kaynağın üniversitelerden alınması çok büyük yanlıştır. Eğer bu yapılırsa Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Türkiye’ye kazandırdığı ve dünyanın örnek aldığı uzaktan eğitim modeli olan açıköğretim sisteminin sürdürülebilirliği, güvenilirliği, inanılırlığı ortadan kalkar. Getirdiğiniz teklif ile aynı köy endüstrileri ve halkevlerine yapıldığı gibi bu iyi işleyen sistemi de, gelir kaynaklarına el koyarak yok etmek üzeresiniz” dedi.

Çakırözer teklif ile açıköğretim fakülteleri bölümlerinin belirli bir sürede bitirilmesi şartı getirilmesine de karşı çıktı. Çakırözer, açık öğretimin felsefesinin, her yaştan insana eğitim imkânı sağlamak olduğuna vurgu yaparak, süre şartının sistemin özüne aykırı olduğunu söyledi.

AÖF GELİRLERİNDEN MAHRUM BIRAKILACAK

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülen Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan değişiklik ile açık öğretim fakültelerinin elindeki kaynakların gelirlerinin %80’i YÖK’e aktarılacak. CHP’li Utku Çakırözer komisyon görüşmelerinde bu düzenlemeye karşı çıktı. Çakırözer; “Anadolu Üniversitesinde örgün eğitimle birlikte şu anda Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Prof. Yılmaz Büyükerşen'in kazandırdığı uzaktan öğretim sistemi on yıllardır başarıyla uygulanmakta. 1982 yılında kurulan bu sistem, yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencisi ve 2 milyon 820 bin mezununa açıköğretim sistemiyle yükseköğrenim sağlamakta. Bu öğrencilerin yatırdığı harçlardan biriken paraya şimdi el koyuyorsunuz. Gerekçeyi de doktora öğrencilerine burs vereceğiz diye getiriyorsunuz. Tabii ki ülkemizin daha fazla doktoralı bilim insanı olmasını hepimiz isteriz. Ama bunu bir üniversitenin gelirlerine el koyarak, orda eğitim veren akademisyeninden öğrencisine, orada hizmet veren tüm personelin gelirlerine böyle bir eğitimin her türlü teknolojik altyapı ihtiyacını karşılayacak gelirlerine el koyarak yapmanızı doğru bulmuyoruz” dedi.

GELİRLERİ TEKNOLOJİK GELİŞİM İÇİN KULLANALIM

Teklif ile on yıllardır başarıyla uygulanan açıköğretim sisteminin dayandığı temelin yok edileceği uyarısında bulunan Çakırözer, “Açıköğretim modeli, aynı köy enstitüleri, halkevleri, Ali okulları gibi cumhuriyetimizin kendi yurttaşlarına eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için yarattığı son derece başarılı bir modeldir. Şimdi aynı köy endüstrileri ve halkevlerine yapıldığı gibi bu iyi işleyen sistemi de, gelir kaynaklarına el koyarak yok etmek üzeresiniz. Bu anlayıştan vazgeçin. Açıköğretime kurulduğu yıllardaki model çerçevesinde dijital dönüşümlerini de kapsayacak şekilde geliştirelim” dedi.

ÖĞRENCİNİN, AKADEMİSYENİN, PERSONELİN HAKKI

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin kuruluşundan itibaren Türkiye ve yurtdışında milyonlarca kişinin üniversite eğitimi almasına katkı sağladığına dikkat çeken Çakırözer, “Dünyanın en başarılı uzaktan eğitim modeli örgün eğitimde Avrupa'nın herhangi bir üniversitesinden hiçbir farkı yok, açıköğretimde ise dünyanın en büyüğü. Diğer üniversitelerle iş birliği içinde tüm illerde öğrenci büroları var. Açıköğretim fakültesi öğrencileri 2'nci sınıftan itibaren yatay geçişle yurt dışındaki üniversitelere de kayıt yaptırıp her 2 üniversiteyi de bitirebiliyor. Türkiye'deki örgün eğitim öğrencileriyle aynı haklara sahip olmaları gerekiyor ama onlar ödedikleri harçlar karşılığında işte, yemek, barınma, sağlık, spor gibi imkânlardan faydalanamıyorlar. Eğer ortada fazla bir gelir var ise buna el koymak yerine öğrencilere aktaralım. Yine açıköğretim fakültesi öğrencileri için, onların ihtiyaçları için kullanalım. Öyle bir sistem kuralım ki ödenen paraya karşılık alınan hizmetlerde de eşitlik sağlayalım. Açık öğretim sisteminin geliştirilmesi lazım, açık öğretimde görev yapan insanların kendilerini geliştirmesi lazım. Bütçeyi yeni teknolojiye, yeni dijital tekniklere harcayalım” dedi.

SÜRE ŞARTI, SİSTEMİN ÖZÜNE AYKIRI

Çakırözer teklif ile açıköğretim fakülteleri bölümlerinin belirli bir sürede bitirilmesi şartı getirilmesine de karşı çıktı. Açık öğretimin felsefesinin, ‘her yaştan insana ve beşikten mezara kadar eğitim imkânına’ sahip olması olduğuna vurgu yapan Çakırözer, “Tasarı ile açıköğretim ve diğer örgün üniversitelerdeki gibi belli sürede bitirmeyi şartı büyük yanlıştır. Bu, tam açık öğretim felsefesinin temelini dinamitlemektir. Doğru olan, 1980 ve 1990'larda uyguladığımız, bütün dünyanın kabul ettiği sisteme geri dönmektir” dedi.