23 Aralık 1930 tarihinde, Cumhuriyet tarihinin en korkunç irtica olaylarından birinin yaşandığını söyleyen Kerman, 90 yıl önce İzmir/Menemen'de, laik Cumhuriyeti kafirlik olarak gören karanlık güçlerin, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı acımasızca katlettiklerini belirterek "Derviş Mehmet isimli yobaz ve arkadaşları Menemen’e gelerek türlü yalanlarla halkı kışkırtmış, “şeriat isteriz” çığlıkları atmıştır. Bu olaylara engel olmak isteyen Asteğmen Kubilay’ı başını keserek öldürmüş ve kanını içmişlerdir. Bütün bu olayları sözde din adına gerçekleştirirken, bağnaz ve alçakça zihniyetlerini de ortaya koymuşlardır" dedi.

BİNLERCE ÖĞRENCİ TARİKATLARIN ANLAYIŞINA TESLİM EDİLDİ

Mustafa Kemal Atatürk'ün olaydan dolayı büyük bir üzüntü duyduğunu ve yaşananlar karşısında “Bu aslında Cumhuriyetin ve bizim başımızı kesmektir” dediğini ifade eden Kerman, sözlerini şöyle devam ettirdi;

"Kutsal dinimizi sömürenler Atatürk devrimlerini ve Türkiye’nin çağdaşlaşmasını asla içlerine sindirememişlerdir. Buna benzer olaylar, Çorum’da, Sivas’ta, Kahramanmaraş’ta yaşanmış, pek çok masum insan katledilmiştir.

Menemen olayları yüzyıllardan beri dini siyasete alet eden hareketlerin bir tekrarıdır. Bugün de ülkemizde Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni içine sindiremeyenler vardır. Bunların amacı açık ve bellidir. Ülkemizde tarikat ve cemaatler her alanda etkin bir faaliyet sürdürmektedir ve ne yazık ki binlerce öğrenci bu anlayışa teslim edilmiştir.

Buradan, bir kere daha sesleniyoruz; bu ülkenin insanları asla orta çağ karanlığında yaşamayı kabul etmeyecektir. “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, müritler ve mensupların memleketi olamaz”. Bundan 90 yıl önce laik Cumhuriyetimiz için şehit düşen Kubilay’ı, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi saygı ve minnetle anıyoruz. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz."