ETİ'nin kurucusu Firuz Kanatlı'nın sözlerinden bir demeç;
27 Şubat 1932 yılında Eskişehir’de doğdum. Ve Eskişehir’de evlendim, Eskişehir’de iş kurdum. Benim ailem 1924 yılında Yunanistan’dan mübadele ile Türkiye’ye gelmiştir. Türkiye’ye göç ettikten sonra göçleri sırasında Firuz Bey’lerin yardımları olmuş kendilerine Firuz Bey’in yardımları olduğu için burada ben doğduğumda benim ismimi Firuz koymuşlar. Buraya geldiklerinde ilk önce Adapazarı’nda toptancılık yapmaya çalışmışlar. Fakat daha sonra bir seyahatle Eskişehir’e geldikleri zaman çok büyük bir buğday ziraatı olduğunu görmüşler. Eski değirmenciliklerinden dolayı da Eskişehir’e değirmen kurulabileceğini görmüşler. Ve Eskişehir’e yerleşmeye karar vermişler. Un fabrikası kurmuşlar iki kardeş. Ve çok çalışmışlar… Tabii muhacirliğin vermiş olduğu mücadele gücü var. Bütün varlıklarını terk etmişler, Gümülcine’den buraya gelmişler yeni bir dünya kurmak için. Mesela babam vardiya tutarmış un fabrikasında amcam daha ziyade ticaret tarafı güçlü bir insan olarak satışlarla ilgilenirmiş ve çok çalışmışlar. Ben hatırlıyorum o zaman değirmenler varmış sadece taşlı değirmenli başlamışlar. Ondan sonra makineleri satın almışlar. O zamandan beri 1925’li yıllardan beri Eskişehir’de yaşıyoruz. Bütün aile Eskişehirli oldu. İstanbul ile ilişkilerimiz olmakla beraber Eskişehirli olmaktan gurur duyuyoruz. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm. Hiçbir zaman hayatımda sıfırdan başlayan bir başlangıcım olmadı ama çalışkan bir çocuktum ve gerçekçi bir çocuktum. Annem, babam beni yetiştirmek için çok çok gayret ettiler. Beni o zaman tabii şehirlerarası gidip gelmek o kadar kolay değildi Galatasaray Lisesi’ne verdiler. Galatasaray Lisesi’nden 1951 yılında mezun oldum. Ondan sonra İsviçre’ye gittim. Cenevre Üniversitesi’nde işletme tahsili gördüm. Sonra gelince un fabrikasında çalışmam önerildi. Fakat amcamın iki oğlu vardı. Biri benden 15 yaş büyük, bir tanesi 6 yaş büyük. Onlarla beraber küçük bir müessesede benim istikbalim ne olur diye düşündüğüm zaman fazla bir ümit bağlayamadım. Ve kendi işimin olmasını mutlaka istedim. Allah razı olsun babamda anlayış gösterdi. Ve bana biraz yardım etti. Ama yardımı yeterli olmadığı için Sınai Kalkınma Bankasın’ndan da 300 bin liralık bir kredi alarak küçük bir fabrika kurduk. Büyük endişeler içindeyim çünkü çok büyük rakipler var. Hepsi İstanbul’da, bisküvicilik orada gelişmiş. Bizde Eskişehir’de bisküviciliğe başlıyoruz. Hiçbir şey bilmeden… Tabii korkuyorsunuz, endişeleniyorsunuz. Ve o zaman şunu yaptık biz. Korkudan belki… Dedik ki biz bu müesseseyi Eskişehir’e mal etmeyi düşünmeliyiz. O zamanlar herkes kurdukları şirketlere soyadlarını verilerdi. Kılıçoğlu, Zeytinoğlu vs… Biz dedik Firuz Kanatlı’yı hiç zikretmeyelim. Firuz Kanatlı’nın sahibi olduğunu bile kimse bilmesin. Bunu ETİ Gıda olarak, ETİ Bisküvi Fabrikası olarak lanse edelim. Ve hiçbir yerinde ne kağıtlarında ne kutuların üzerinde benim ismim yazılmadı. Bu tevazudan mıydı, güzel bir taktik miydi onu bilmiyorum fakat Eskişehir bunu benimsedi. Ben bisküviciliği hiçbir zaman bilmiyordum, öğrendim. Öğrenmek için bütün gayretimi ortaya koydum. Kitaplar okudum, mutfağımda bisküviler yaptım. Bisküviciliği öğrenmeye çalıştım. Ve ona rağmen hiç bilmediğiniz bir konuya girdiğiniz zaman başlangıçta büyük güçlükleriniz oluyor. Büyük problemleri çözmeniz icap edebiliyor. Ama gençliğin vermiş olduğu heyecanla ben iyi bir öğrenciydim. Çalışmayı çok seven bir insandım. Çok özel yeteneklerim olmamasına rağmen çok çalışkan bir çocuk olarak işimde de çok çalışkan oldum. Başlangıçtaki rakiplerimiz çoktu tabi bizden çok daha önce işe başlamış olanlar vardı zaman zaman 80 yaşına gelmiş bir insan olarak düşünüyorum ben ne yaptım da ETİ ortaya çıktı sorduğum zaman çok samimi söylüyorum size valla fazla bir şey yapmadım sadece karakterim çalışkan bir insanmış efendim böyle çok zeki bir insan hiçbir zaman olmadım ama demek ki konsantrasyonum varmış ve çalışkan insan olma şeyi varmış ve ben sadece çalıştım. ETİ’yi ben yaratmadım. ETİ’yi Eskişehir’e yarattırdık. Eskişehir’in bize gösterdiği ilgi ETİ’yi çok süratli bir gelişmeye döndürdü.
