Ülkemizde ilaç ve aşı üretimini yapabilecek 84 milyondan süzülüp gelen bir insan gücü olduğunu, her yıl üniversite sınavına giren 2.5 milyon öğrenciden 16.500’ünün tıp fakültelerini tercih ettiğini, Ocak 2021 itibariyle 20.000 akademik personel olmak üzere ülkemizde 174.443 hekim varlığının altını çizen Kabukcuoğlu,” Türkiye Cumhuriyeti'nin her türlü maddi desteği ortaya koymuş olduğunu yetkililerin yapmış olduğu açıklamalardan anlıyoruz. Dünya 8 aşıyı insanların hizmetine verirken ülke olarak aşı yarışında onları geçip sonuç alamadığımız ortadadır. Ülkemizde un, yağ, şeker vardır ancak helva yapılamamıştır. Hastalıkla geçen her gün, kaybedilen bir candır, imdat çığlıklarıdır. Bu imdat çığlıkları esnafındır, işçinindir, Türk milletinin çığlığıdır. Konunun muhatabı ve muhatapları her kimse çıkmalı ve Türkiye Cumhuriyeti'nde niye aşının yapılamadığını ya da niye ilacın yapılamadığını Türk vatandaşlarına açıklamalıdır.” dedi. Bir ülkenin, insanların sağlığını korumak için etkili ve yeterli sağlık gücüne sahip olmadığında başka ülkelerin kontrolüne girebileceğini belirten Kabukcuoğlu, “ Bu tür pandemiler için Covid-19 ne ilk ne de son olacaktır. Ülkeler için sağlık, en başta gelen stratejik bir konumdur. Gerek ilaç sanayi gerekse aşı ülkemiz için son derece önemli meseledir. Bu ürünlerin üretimi ülkemiz için stratejiktir. Çin'le yapılan aşı bağlantılarında Uygur Türklerini ilgilendiren suçluların iadesi anlaşmasının ileri sürülen şart olması resmî makamlarca teyit edilmemekle birlikte son derece üzücüdür.” dedi