HABER: MERVE AKMAN

İklim krizinin etkileri her geçen gün artıyor. Yaşanan doğal afetler, mevsim geçişleri, aşırı sıcaklık artışları ve bazı canlı türlerinin popülasyonlarında ciddi şekilde azalmalar en belirgin özellikler. Küresel, ulusal ya da yerel hiç fark etmiyor; önemli olan iklim krizine karşı yönetimlerin neler yaptığı ve hangi katkılarda bulunduğu. Özellikle yerel yönetimlerin hükümetlerle ortak paydada buluşarak çalışmalar yapması geleceğimiz için elzem. Bu ay da sizlere yaşamımızın temel döngülerinden biri olan arılardan daha doğrusu arıcılıktan bahsedeceğiz. Tarımda robot arı devrimi gündemde. Bununla beraber zirai ilaçta pestisit kullanımı her yıl milyonlarca arının yaşamını kaybetmesine neden oluyor. Tabi, ülkemizde o aşamaya gelmek için daha çok uzun aşamalardan geçmek lazım. Öncesinde temelden başlanıp sektörü geliştirmenin daha makul olacağına inananlardanım. Arıköy projesi ise her ilçeye, her köye, her şehre kısacası yeryüzündeki bütün kooperatiflere, belediyelere örnek olmalı. Arılar olmazsa dünya olmaz. Kısacası yaşayamayız. Çiçekler, ağaçlar, tarım, toprak, su, yabanıl hayat, insan ve medeniyet sonlanır. Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü elini taşın altına koymuş ve dünyadaki en hayati sektörlerden birini Eskişehir’de hayata geçirmiş. Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü Rafet Burak Özen ve ekibinin yoğun çalışmaları sonucu şehrimizde yerini alan bu projeye ilişkin detayları hem Özen’den hem de arıcılığın duayenleri Dr. Öğr. Üyesi Devrim Oskay ve Ziraat Mühendisi Fatih Uçak’tan öğrendik.

Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi’nde 35 dönümlük bir alan üzerine kurulan Arıköy’de, arıcılık için gerekli olan botanik bilgisinden, temel ve ileri düzey arıcılığa, kovan bilgisinden pazarlama stratejilerine kadar birçok konuda teorik ve pratik eğitim veriliyor.

İSMİ ARIKÖY OLSUN

Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü Rafet Burak Özen, projenin çıkış noktasını anlattı. Özen, “Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü Çevre Sağlığı İlaçlaması Birimi haşere mücadelesi yapan bir birim. 85 mahallemiz var. Bunun 50 tanesi kırsal mahalle. Kent merkezi ve köylerde de ilaçlama faaliyetleri yapıyoruz. Arılara da zarar veriyor. Köylerde ilaçlamalardan dolayı arıcılık yapan vatandaşlar şikayet etmeye başladılar. Çözüm yolu aradık. Muhtarlar, yerel yönetimler; her yetkiliyle görüştük. Şöyle bir çözüm bulduk: İlaçlama yapılacağı zaman haber verdik, vatandaşlar da kovanlarını kapattılar. Sonrasında işlem bitince yeniden kovanları açtılar. İlçe ve köylerde ilaçlamaya ilişkin böyle bir çözüm bulduk fakat biliyorsunuz Kent merkezinde kenar mahallelerde arıcılık yapan insanlar var. Mesela Ömür gibi mahallelerde. Kent merkezi haşerede çok daha yoğun bir durumda. Bundan dolayı neden hobi bahçesi yapılmasın diye düşündük. Hatta köy olsun, ismi de ‘Arıköy’ olsun dedik ve projemizin ilk adımını böyle attık.” dedi.

Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi’nde 35 dönümlük bir alan üzerine kurulan Arıköy’de, arıcılık için gerekli olan botanik bilgisinden, temel ve ileri düzey arıcılığa, kovan bilgisinden pazarlama stratejilerine kadar birçok konuda teorik ve pratik eğitim veriliyor.
Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü Rafet Burak Özen

ŞEHRİMİZDE DONANIMLI ÜRETİCİ SAYISI FAZLA

Proje yerinin tam isabet olduğunu belirten Özen, “Belediyeye ait arsaları araştırmaya başladım. Akpınar Köyü’nün arka taraflarında bir vadi var. Gittik, gördük ve harika bir yer. Proje üzerinde çalıştık. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’ta kırsal yaşama çok önem veriyor. Destekledi ve bu konuda bir lansman yaptık. Arıcılık konusunda şehrimizde donanımlı çok üretici var. Ancak bilgi kirliliği fazla ve birlik olma hali yok. Bundan dolayı aslında eksik bir noktayı tamamladık.” sözlerini kaydetti.

TEORİ VE PRATİK BİR ARADA

Devlet desteklerinin arıcılık alanında yetersiz olduğunu vurgulayan Özen, “Arıköy, ‘hobi bahçesi’ iken vizyon ve misyon değiştirdi ve bir arıcılık okuluna dönüştü. Arıcılığa meraklı olan birçok insan var, devlette bu konuda yetersiz. Biz de Arıköy kapsamında eğitim verelim istedik. İnsanları birleştirmeye çalışıyoruz. Elini taşın altına koysun, bilen ve bilmeyen bir araya gelsin. Arıköy 220 çırağa 50 usta arıcısıyla eğitim verecek. Katılmak isteyen Odunpazarı Belediyesi’ne müracaat etti. Toplamda 780 başvuru aldık. Teorik ve pratik olarak arıcılığı her alanda öğrettik. Buna özel kitap çıkarttık.” ifadelerini kullandı.

Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi’nde 35 dönümlük bir alan üzerine kurulan Arıköy’de, arıcılık için gerekli olan botanik bilgisinden, temel ve ileri düzey arıcılığa, kovan bilgisinden pazarlama stratejilerine kadar birçok konuda teorik ve pratik eğitim veriliyor.

ARIKÖY BİLİM KURULU

Odunpazarı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü Arıköy projesi dahilinde bir de Bilim Kurulu oluşturdu. Konuyla alakalı Müdür Burak Özen, “İnsanlardan destek almak bizim için önemliydi ve bu sayede Arıköy Bilim Kurulu’nu kurduk. Bilim Kurulu’na Dr.Ali Korkmaz, Dr. Öğr. Üyesi Devrim Oskay, Ahmet İnci gibi değerli isimler geldi. Bilim Kurulu’na dokuz duayen hocamızı davet ettik. Tabi botanikçimiz de mevcuttu. Bitki bilim olmadan asla arıcılıkta ilerleyemezsiniz. Arının fenolojisini, yaşayışını kısacasını her şeyini bilmek zorundasınız.” dedi.

ZAMANLA İHRACATA DÖNÜŞEBİLİR

Diğer eğitim modellerinden farklı olarak özellikle hafta sonları insanlar eğitimlere geldi. Başarımız da buradan belli oluyor diyen Özen sözlerine şu şekilde devam etti. “Klasik devlet anlayışıyla sınıfta değil direk uygulama yerinde yani sahada eğitimleri verdik. İlk yıl 25 kilo bal üreten öğrencimiz var. Şu an propolis üreten öğrencilerimiz var. Devlet imkanlarını belli noktalarda kullanırsak nitelikli eğitim elde edebiliriz. 167 öğrencimize törenle sertifikalarını verdik ve ilk sezonu kapattık. Arıköy bir okul olarak her sene mezun verecek. Tek şartımız Eskişehir’de yaşaması ve düzenli gelip gitmesi. Bu bir eğitim kovanı, insanlar belediyeye ait kovanlarda arıcılık öğrenecekler. Tek amacımız iyi bir eğitim ve meslek sahibi olmaları. Üniversite okuduktan sonra hiçbir gelire kavuşamayan insanlar var ama bu işte disiplinli çalışırsanız iyi paralar kazanabiliriz. Zamanla ihracatta yapabilirsiniz.”

HEDEFİMİZ KOOPERATİF KURMAK

Özen, hedefledikleri çalışmalar hakkında da son olarak şunları söyledi. “Arıköy adlı bir kooperatif kuracağız. Türkiye’de kooperatifçiliği kötü gösteriyorlar. İnsanların birlik olmasını istemiyorlar. Devamlı Çiftlik Bank örneği verilir bunlar tamamen medyatik algılar. Kooperatif üyeleri belediyemizde çalışan memur arkadaşlardan oluşacak. Belli bir aşamaya gelinceye kadar Arıköy’ün başında biz olacağız. Kooperatifçilik yasası çok çetin bir yasa fakat biz arıcılık yapan üreticilere düşük maliyetli üretim gereçleri sağlayacağız; Kovan gibi, kek gibi… Vatandaş uygun fiyatlı kullansın. Uygun fiyatlı bal yedirmek istiyoruz. Belli satış noktalarında da tüketiciyle buluşturacağız. ABD ve AB’nin tarın alanındaki başarısı gibi tüm ülkede yaygınlaşmasını istiyoruz.”

Bununla birlikte arıcılığın duayen isimlerinden Dr. Öğr. Üyesi Devrim Oskay ve Ziraat Mühendisi Fatih Uçak’ta konuyla alakalı fikirlerini paylaştı.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Devrim Oskay tarımda robot arı kullanımına ve Arıköy projesi kapsamında şunları söyledi:


Dr. Öğr. Üyesi Devrim Oskay 

“Bal arıları doğadaki ve tarımsal bitkilerin tozlaşmasında çok önemli rol oynamasının yanında, insan beslenmesinde bizlere bal, polen, arı sütü, propolis vb. sağlıklı ürünler sunmaktadır. Dünyada ve ülkemizde 2006 -2007 yıllarından itibaren endişe verici düzeylerde bal arısı koloni kayıpları yaşanmaktadır. Bilim insanları bu kayıpları; iklim değişimlerine, tarımda kullanılan pestisitlere, hastalık ve zararlılara, genetik çeşitlilikte azalma vb. sebeplere bağlamaktadır. Ülkemiz, dünya üzerinde bal arısı koloni sayısı ve genetik çeşitlilik açısından en önemli arıcılık merkezleri arasındadır. Arıköy projesi; sivil toplum örgütü, üretici ve üniversitenin bir araya gelerek oluşturduğu proje olarak ülkemiz arıcılık sektörü için önemli bir model oluşturmaktadır. Bu projede dünyada ve ülkemizdeki uygulanan en gelişmiş arıcılık teknikleri halkımıza uygulamalı ve teorik olarak aktarılmaktadır. Bu proje sayesinde arıköy bir nevi arıcılıkta teknoloji transfer merkezi olarak çalışmaktadır. Eskişehir'in dünyaca ünlü Anadolu arısı (A.m. anatoliaca)'na da ev sahipliği yapması nedeniyle projenin yakın gelecekte diğer ülkelerdeki arıcıların ve bilim insanlarının da ilgi odağı haline geleceğini umuyorum.


Dr. Öğr. Üyesi Devrim Oskay

Bal arısı kolonilerinin yüksek oranda dramatik şekilde çökerek yok olmaya başlaması bilim insanlarını alternatif çözüm yolları bulmaya itmiştir. Bu kapsamda tarımda tozlaşmayı sağlamak amacıyla robot arı yapmaya itmiştir. Fakat bununla ilgili henüz sürdürülebilir bir yapı ortaya çıkmamıştır. Bal arıları da insanlar gibi sosyal canlılardır. Topluluk içinde iş bölümü ve iletişim için kendi dilleri bulunmaktadır. Bu nedenle insanlarda olduğu gibi karmaşık genetik ve davranış yapısına sahiptir. Bu nedenle insanoğlunun yaşadığı sorunları insan robotlarla ne kadar çözebilecekse arı robotlar da tarımdaki sorunları o derece çözebileceğini düşünüyorum. Bu nedenle dünyamızın insanoğlunun yanlış uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan iklim değişimlerinin ve çarpık kentleşme sorunlarına karşı geliştirilecek sorun giderici projeler bal arılarının karşılaştığı sorunlara da çözüm olacaktır.”

Ziraat Mühendisi, Zooteknist ve aynı zamanda Tarım Danışmanı olan Fatih Uçak’ta Arıköy projesi ve Türkiye’de arıcılığa dair görüşlerini paylaştı.

“Arıköy, ülke arıcılığına dair vizyon kazandırmayı başarmış önemli bir projedir. Kurgu aşamasından beri takip ettiğim projeyi ayrıcalıklı kılan birkaç noktadan bahsetmek isterim; En başta projenin ismi, üzerinde ne kadar çalışıldığını ve bu projeye verilen değerin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Arıköy’e gittiğim zaman sabah araç sesleri, şehir gürültüsüyle değil arı sesleriyle uyanabilirim ve bu benim duymayı en çok sevdiğim seslerden birisi. Arıcılığa merakı olan olmayan herkese hoş gelecek bir isim Arıköy. Yöneticilerinin bu işe başlarken Arıcılık paydaşlarının tamamını dinleyerek en doğruya en güzele ulaşma noktasındaki gayretleri arıcılık camiasında özellikle kamuda daha önce eşine az rastlanır bir durumdur. Arıcılık öğrenmek isteyen gençlere veya yetişkinlere teknik bilgi yanında uygulama imkanları sunarak öğrenme sürecini en verimli hale dönüştürmüştür.


Ziraat Mühendisi Fatih Uçak

Benim görüşüme göre ülkemizde arıcılık maalesef bir sektör haline gelememiştir. Bu görüşümün dayanağı sorunların çözümlerden daha fazla olması. Bu sorunlar genel olarak; bal verimi düşüklüğü, arı hastalıkları ve zararlıları, yerli ırkların anlaşılması ve kullanımındaki eksiklikler, ihracat kapasitesini istenilen seviyeye çıkaramama, arıcılık işletmeleri açısından ürün pazarlamada yaşanan zorluklar, örgütlenme yetersizliği gibi birçok sorunu örnek olarak verebilirim.”