2014-2018 arasında AK Parti İl Başkanlığı yapan Mali Müşavir Dündar Ünlü, Sedef Medya Grup Başkanı Cihan Yıldırım’ın konuğu oldu. Ünlü’ye “Görevden ayrıldıktan sonra pek ortalıkta görünmediniz. Bu durum takdir edildi” denilince şöyle konuştu: “Biz bu işe bayrak yarışı olarak bakıyoruz. Ben il başkanlığı yaparken de zaman zaman söylüyordum ya bu işler ‘aman yapalım, atlayalım, bu işi ben yapacağım’ denecek işler değil. Kaktüsün üzerine oturmak gibi bir şey bu... Zor olan bir şey bu… Dikenli koltukta oturmak o kadar keyifli bir şey değil, zor bir şey yani. Üzerimize düşen bir görev vardı onu layıkıyla yerine getirmek için gayret sarf ettik. Sonrasında aday olduk, nasip değilmiş olmadı. O gün yoğun tempoyu biterdik. Sonrasında siyasetle ilgileniyorum. Siyaset benim ilgi alanım. Ama şöyle sığ siyasetle de ilgilenmiyorum. Dur bakalım bizim il başkanı bugün ne yapmış, onunla ilgili bir dedikodu yapayım, ilçe başkanları ne yapmış… Öyle bir durum söz konusu değil. Bu sığlıklara girmem asla.  Ben toplumsal meselelerle ilgili kafa yoruyorum. toplumsal meseleleri irdeleyen kitaplar okuyorum. Siyasete toplumsal olarak bakıyorum. Toplumsal olarak sorunlar nasıl çözülebilir? Böyle küçük, koltuk hesaplarıyla ilgili asla siyaset yapmıyorum, yapmayı da düşünmüyorum.”
Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!
Ünlü, şöyle devam etti: “Siyasetin yaşam biçimim olmadığını her zaman söyledim. Benim başka bir hayatı var. İş hayatım var, sosyal hayatım var. Görevimizi sosyal sorumluluk çerçevesinde yaptık sonra normal hayatımıza devam ediyoruz. Kitap okuyorum, kafa yoruyorum. Notlar alıyorum, yayınlanmamış makaleler yazıyorum. Günlük meselelerle ilgili makaleler yazıyorum. Siyasetçiler bazen sloganik laflar kullanıyor. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet… 1908’de söylenmiş, sloganik bir laf… Ama bu sloganın sonu ne olmuş? O sloganın sonunun bir fiyaskoyla, bir çöküşle sonuçlandığını bilmeyen bir siyasetçi yerine bunu bilen birey olmayı tercih ediyorum.”
Meydan boş, Dündar Ünlü yok!
“Siyaset devam ediyor, siyaset hep devam edecek. Ama siyaset planlamam var mı? Hem var, hem yok… Yani şimdi kimse de şöyle demesin; meydan boş Dündar Ünlü de yok. Öyle bir şey yok. O kadar da değil! Hem var, hem yok.”
Yerlidir, millidir… 
Ünlü’ye kitap ve kalemlerle arasının iyi olduğunun anımsatılması üzerine “Kemal Tahir mutlaka okunmalı. Yerlidir, millidir. Bu toplumun üzerine kafa yormuş, gerçek bir düşünürdür. Romancılığından ziyade gerçek bir Türk düşünürüdür Kemal Tahir. Türk toplumunun Batı toplumlarından ayrı olduğunu üzerine basmış, analiz etmiş, onunla ilgili kafa yormuş, romanlarını ona göre yazmış… Kurt Kanunu’ndaki Emin Bey’dir. Orada iyi bir karakterdir. Esir Şehrin İnsanları’nda Kamil Bey’dir. Müthiş bir karakterdir. Kemal Tahir gerçekten okunması lazım ve o karaktere göre yaşam biçiminin düzenlenmesi lazım. Kemal Tahir ‘Ben kitaplarımı genç kızlar ve oğlanlar gönül eğlendirsin diye yazmadım. Bir yol göstermek için yazmışımdır’ der” diye konuştu.
Sıkıştık, nefes alamıyoruz
Ünlü’ye il başkanlığı döneminde ortaya attığı ‘Butik şehir benzetmesi” de hatırlatıldı… Ünlü, şunları kaydetti: “Eskişehir’in butik şehir olmasını arzu etmiyorum demiştim. Şehrin vahşi bir şekilde büyümesine de karşıyım. Plansız, vahşi, ciddi manada göçün olduğu bir ortamı da arzu etmiyorum. Ama şehri de bu şekilde iyice butik hala getirip sıkıştırmanın Bağlar’da o saçma sapan trafiği yaşamanın da bi manası yok yani… Küçük bir şehirde trafiğin bu kadar sıkışması, bu nedir ya? Sonra karanlık bir şehir… Sakarya Caddesi’nin akşam karanlığa bürünmesi. Muttalıp Caddesi’nin karanlığa gömülmesi… Günümüzde güneş enerjisi var, enerji denecekse… Çözümü var yani… Işıl ışıl bir şehir haline getirilebilir. Şehrin butik olması… Sıkıştık, nefes alamıyoruz. Şehri açalım, vahşi de açmayalım, mevcut nüfusla açalım…”
Onlar hep yordu beni
Ünlü, “Dört yıl yoğun bir dönem geçirdiniz, dinlendiniz mi” sorusunu şöyle cevapladı: “2018’deki oda seçimlerinde kan gövdeyi götürüyordu. İl başkanıyım, partinin bir bölümü orada, bir bölümü burada. Meseleyi de idare etmek durumundasınız. Bir bütünlüğü sağlayamadığınız takdirde hiçbir şekilde başarı elde edemezsiniz. Belediyeler Eskişehir’de sürekli seçim kazanıyor, yaptığı işler vardır ama 2007-2010’da iş yapıldı mı yapıldı belediyeler bunların meyvesini aldı mı aldı. 25 yıldır seçim kazanan belediyeler her seçimi gerçek manada karşılığını vererek mi kazandı öyle bir şey yok. Büyük bölümünü bizim bir bütün olarak sahaya çıkmamamızdan kaynaklı seçimler alındı. Benim bütünlüğü sağlamam lazım. Oda seçimleri sürecinde… Önümüzde seçimler vardı. Ciddi mücadele ettik. Onlar hep yordu beni, onlar çok yordu beni. Kendi sağlığım için dinlendim. Yoksa dinlendim hadi tekrar yarışa giriyorum diye değil.”
Ben her zaman güncel bir adamımdır
Ünlü, şöyle konuştu: “Ben her zaman güncel bir adamımdır. Mesleki olarak da, siyaset olarak da, arkadaş olarak, dost olarak güncelimdir. Aile ferdi olarak da güncelimdir. Eski il başkanlarını çağırıyorlar ya… Onlardan çok rahatsız oluyorum. Ben eski falan değilim kardeşim, ben güncel bir adamım. Eski il başkanı diye gidiyorum ben… Bakıyoruz adam 2002’de il başkanlığı yapmış, 2005’te il başkanlığı yapmış… Ununu elemiş, eleğini asmış. Ne işim var şimdi benim o psikoloji rahatsızlığı veriyor bana… Çok rahat etmiyorum. Parti toplantılarına geldi gitti meselesi düz mantıkla bakıldığında belki öyle görünüyor ama benim mantığım öyle değil. Katılmama sebebim bu. Yoksa benim partiyle hiçbir şekilde sıkıntım, sorunum asla ve kata yok. Öyle bir şey söz konusu değil. Siyaseti makam mevki için değil, bir ideal için yapmışımdır.”
Yılmaz Büyükerşen sosyal demokrat mıdır!
Ünlü, “Eskişehir sosyal demokrat bir kent mi” sorusu için “Eskişehir sosyal demokrat bir kent değil. Yılmaz Büyükerşen sosyal demokrat mıdır? Değildir… Kimse Yılmaz Büyükerşen’e sosyal demokrat diye oy vermiyor. O kimlikle oy vermiyor. Eskişehir merkez sağ ağırlıklı seküler yaşamı seven bir kent” dedi.
Çeşmeden su aktığına şükrediyoruz neredeyse…
Ünlü’ye “AK Parti yerel seçimde başarılı olabilir mi? Partinizin sansı var mı, belediyeleri alabilir mi” diye soruldu. Ünlü, şöyle konuştu: “Bizim partimizin her zaman şansı var. Burada belediler seçim kazandığında yaptığı işlerden dolayı kazandığı seçimler var ama yapmadığı işlerden dolayı kazandığı seçimler de var. Vatandaş olarak söylüyorum hayatımızın neresine çok fazla dokunuyor belediyeler? Dokunmuyor! Çeşmeden su aktığına şükrediyoruz neredeyse… Belediyelerin çok hayatımıza dokunduğu bi şey yok. Rutin işleri yapılırlar, bazen o rutin işler de yapılmadan kalıyor. Yaptığı işler var doğrudur Porsuk Projesi’nden seçim kazanılır parklardan seçim kazanılır kazanılmıştır da… Biz bütünlük içinde olmadığımız için seçimi kazandılar. Sen parçalısın, sen parçalı olunca karşında kim olursa olsun seçimi kazanacak.”
Komutan Yılmaz Büyükerşen! 
Ünlü’ye “CHP de çok bütün değil başkanım” denilince şöyle devam etti: “Onlar seçimde bütünleşiyor. Yılmaz Büyükerşen özelinde bütünleşiyorlar. Yılmaz Büyükerşen oraya oturduğunda meclis üyesi, milletvekilliği, belediye başkanlığını organize edip sahaya o şekilde çıkıyor. Bir komutan var, komutansız olmaz bu iş. O komutan orayı toplarsa olur bu iş. Biz bunu ne zaman sağlarsak kazanma şansımız var. Sağlayamazsak hiç şansımız yok, belki tesadüflerle kazanabiliriz.”
Volkan Doğan’ı ararsınız normal
Ünlü, “Volkan Doğan ile görüşüyor musunuz” sorusu için “Volkan Doğan ile görüşüyorum, arar beni… İşi nedeniyle Adana’da şu an… Eskişehir’e gelince, bayramlarda ziyarete gelir. Volkan Doğan’ı ararsınız normal, Volkan Doğan sahaya basan, sahada olan, vatandaşa dokunan, sorunları dile getiren, sorunların peşinden giden, işçilerle belediyenin kapısının önünde açıklama yapan, sarı çizme giyen renkli iş ve eylemleri de vardı. Böyle de olmak lazım, sahaya basmak lazım. Sorunları dile getirmek lazım insanların sorunlarının sözcüsü olmak gerekir” dedi.