Odunpazarı bölgesinde ahşap oymacılık sanatı ile uğraşan Mehmet Şükrü Baysal, 1980 yılından beri tahtayı sanat eserine dönüştürüyor. Unutulmaya yüz tutmuş ahşap oyma sanatını gelecek nesillere aktarmak isteyen Mehmet Usta, çırak bulamadığı için ilerleyen yıllarda tamamen mesleğin yok olmasından tedirgin. Baysal yaşadığı endişeyi, "Bizler bu mesleği gelecek nesillere aktarmak istiyoruz ancak çırak sıkıntısı yaşıyoruz. Çok güzel bir meslek umarım gençler, ahşap oyma mesleğine doğru yönelim gösterir" sözleriyle anlattı.



“Sanatı seven insanlarla bir olmak için bu mesleğe başladım”
Sanatı seven insanlarla bir olmak için ahşap oyma mesleğine başladığını belirten Mehmet Şükrü Baysal, “Bu meslek benim için çok önemlidir. Sebebi mesleğe başlarken sanatı seven insanlarla bir olmak için mesleğe başladım. Hala devam etmekteyim” diye konuştu.
Ağaca şekil vermenin zamanla aşka dönüştüğünü anlatan Baysal, "Birkaç yıl çalıştıktan sonra gördüm ki ahşaptan bir sanat eseri yapabiliyorum, o zaman bu işi büyütmeye başladım. Yeteneğimi daha çok üstüne gittim. İki ayağımın arasında, üç bıçakla, tek parça bir ağaçla yaptığım vazo bulunuyor. Bu yaptığım vazoyu hala saklarım" dedi.

“Eski evlerimizin her köşesi ahşaptan”
Gazneli, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de ahşap oymacılığın çok geliştiğini ve günümüzde bunun bir şekilde devam etmesi gerektiğini belirten Baysal, "Eski evlerimizin her köşesi ahşaptan olması Türk kültüründe ahşabın yer edindiği anlamına geliyor. Gazneli, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de ahşap oymacılığı çok geliştiğini söyleyebilirim. Günümüzde Odunpazarı çevresinde bulunan evlerin ve çevredeki camii içerisinde yer alan mihrap, minber ve vaaz kürsüsü gibi malzemelerin ahşap oymacılığı ile yapılıyor. Bunlara baktığınızda ahşap oyma mesleği her zaman önemini öne çıkarır" ifadelerini kullandı.