Farklı sanat alanlarında Afganistan’da yıllarca faaliyet gösteren Majid, iki buçuk yıl önce güvenlik nedenleriyle Afganistan’dan Türkiye’ye geldi. Mültecilik hayatında sanat faaliyetlerini zor sürdürdüğünü anlatan Hamid Majid, sanatını sürdürebilmesi için yardım talebinde bulundu.

Majid, mültecilik hayatını şu şekilde anlattı;
“İki buçuk yıl önce Afganistan’dan güvenlik nedeniyle Türkiye’ye geldim. Afganistan’da sanatçıları sevmeyen onları düşmanlık eden bazı gruplar tarafından tehdit edildim, o yüzden ülkeden çıkma zorunda kaldım. Ressamlığı profesyonel olarak İran’da öğrendim ve 20 yıldır bu işi yapıyorum. Aynı zamanda ev içi tasarımı da yaparım ve bizim müzik aletimiz olan (Harmuniye) çalıyorum. Türkiye’de hayatımız iyi, ama sanatımı sürdüremediğim için üzgünüm. Afganistan’ın farklı illerde sergilerimizi açıyorduk, faaliyetlerimiz vardı. Hatta Tacikistan, İran, Hindistan gibi ülkelerde sargılar açmıştık. Burada da bir defa Ankara’da Birleşmiş Milletler Mülteci Komiserliği tarafından yapılan bir programa katıldım ve orada bir tablom sergilendi ve sonra dergide de yayınlamıştı. Ondan sonra iki yıldan fazla zamanda herhangi bir programa katılmadım. İstanbul ve Ankara’da programlar ve sergiler var, ama ben burada mülteci olarak kayıtlı olduğum için gidemiyorum. Türkiye devleti ve mülteciler için çalışan bütün kurumlardan mültecilerin sanatı ve yeteneklerini geliştirmek için biz gibi sanatçıları destek vermelerini istiyorum” şeklinde konuştu.

“Afganlar çobanlardan ibaret değildir”
Türkiye'ye iltica edenler arasında önemli meslek sahipleri, sanatçılar da olduğunu söyleyen, hepsinin çoban gibi algılanmasının yanlış olduğunu anlatan Hamid Majid, “Afganistan mültecileri ve göçmenleri arasında çok sanatçı, yazar, şair, müzisyen, doktor, mühendis ve bir çok yetenekli insan var. Aynı şekilde diğer, ülkelerin mültecileri arasında da vardır. Maalesef Afgan dediğimizde sadece çobanlık yapan inşalar canlanır gözümüzde, ama hiç öyle değil. Çok yetenekli insanlar var. Bunlar eğer desteklenirse çok büyük işleri başarabilirler” ifadeleri kullandı.

“Kimse tanımıyor ve değer vermiyor”
Majid, gurbette kimsenin kendisini tanımadığını ve o yüzden de sanatına değer verilmediğini şu ifadelerle anlattı;
“Gurbet derdini bizim gibi sanatçılar daha çok hissederler. Bazen çok garip kalıyorum, üzülüyorum kimse bana ve sanatıma değer vermediğini gördüğümde çok üzülürüm. Ama yine de yolumu devam ediyorum. Bildiğimi mülteci çocuklara aktarıyorum. İranlı ve Afganistanlı öğrencilerim var. Bazıları mezun oldular, farklı ülkelere gittiler ve bazıları buradalar. Bazen de insanlar geliyorlar bir resim bir çizim isterler onları yapıyorum ve böylece hayat geçiriyorum.”