Uyanık, geçmişteki değerlere büyük önem verdiğini belirtti. Yaklaşık yarım asırdır etnografik objeler ve eşyaların ilgisini çektiğini ve ofisinde biriktirdiğini anlatan Mecit Uyanık, "Türk kültürü açısından etnografik objeler ve eşyalar bize ışık tutmaktadır. Yaklaşık 300 yıllık olan bu çalgı aletim var ve bunun adı ‘İgil’dir. Altay bölgesinin eski çalgısı olan ‘İgil’, bazen yay ve bazen mızrab ile çalınır. İki kıllı, yani iki telli sözü ile isimlendirilmesi ile Anadolu’daki ‘ıklığ’ adının kullanımdan kalkmasıyla çalgının tel sayısının üçe çıkmasının aynı döneme rastlaması dikkat çekicidir’’ dedi.

Turizmci Mecit Uyanık, ‘’Etnografik objeler ve eşyalar arasında bir de gece fenerim vardır. Bu gece fenerinin içinde yağ kandili gibi ışık kaynağı bulunur. Tahminen 300 yıllık olan altı ve üstü bakır işlemeli ve kenarları deri olan bu gece fenerim Osmanlı dönemine aittir. Muşamba fener veya körüklü fener olarak anılan ve işlevi bittiğinde katlanarak küçülebilen bir gece feneridir. Osmanlı’da yüzyıllar boyunca sadece gece gezmelerinde aydınlatıcı bir araç olarak bu gece feneri kullanılmıştır. 2’nci Abdüllamid dönemine kadar, dışarıda gece elde gece feneri ışığı bulundurmak resmi bir zorunluluktu. Bulundurduğum yüzlerce antikanın birkaçını tanıtma imkânı buldum. İlerleyen günlerde etnografik objeler ve eşyalarımı Eskişehir’de bir galeride sergileyeceğim’’ dedi.

Eskişehirli turizmci Mecit Uyanık, 50 yıldır etnografik objeler ve eşyaları ofisinde biriktiriyor.