Geçim sıkıntısı, pahalılık, işsizlik, kadın cinayetleri, mutsuz insanlar topluluğu... 

Bu kadar karamsar tablonun içinde güzel bir haber alırsınız da içinizi ısınır ya hani...

Aşağıdaki satırlarda yer alan bilgiler de içimi öyle ısıttı işte.

Gazete sayfalarında okumuşunuzdur ya da haber bültenlerinde...

"Devletin şefkatli eli dokundu" denir...

Daha çok sokağa terk edilmiş bebeklerin korumaya alınmasında veya eski adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalan çocuklar için yapılan eylemler için kurulur bu cümle.

Bazen şiddet gören çocuk, bazen de kadın olur olayın öznesi...

O zaman da kullanılır bu cümle.

Bu da bana göre öyle.      

Devlet korumasından yararlanmış gençler, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecek.

Ne kadar güzel bir uygulama.

Ha keza şehit çocukları ve yakınlarının kamu kurumlarına direkt atanması da öyle...

Devlet korumasından yararlanan 958 genç kamuya atanacak. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koruması altında yetişmiş toplam 958 genç, 27 Eylül’de düzenlenecek kura töreniyle kamu kurum ve kuruluşlarına atanacak.

Bu gençlerin tercih başvuruları 8-20 Eylül’de alındı.

Atama töreni noter huzurunda 27 Eylül’de gerçekleştirilecek.

Törende 958 kişi mezuniyet durumlarına göre kamudaki öğretmen, avukat, mühendis, eczacı, diyetisyen, psikolog, arkeolog, sosyolog, sağlık teknisyeni, teknisyen, tekniker, sağlık teknikeri, memur kadrolarına atanacak.

Atama sonuçları https://sosyalatama.aile.gov.tr/ adresli internet sitesinden duyurulacak.

Bakanlık yılda üç kez mayıs, eylül ve aralık aylarında kamuya atama yapıyor.

Devletin sıcak eli ısıtacak o yürekleri...

İşte böylesine pozitif ayrımcılık ister vicdanlı yürekler...

Ceberrut değil, vicdanlı...

Döven, söven, kin kusan, ötekileştiren değil...

Empati yapan, sevgi ve saygı gösteren...

Dünyanın en güzel duygusu sevgiyi egemen kılmayı bilenlerin çoğalacağı bir evrenimiz olsun.

Umut dolu yarınlarımız olsun.

Güven dolu yarınlarımız...

Olur mu dersiniz?

İstersek neden olmasın...