Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Yücel Yenilmez, COVID-19 süresince kullanılan ilaçlara karşı vatandaşa uyarılarda bulunuyor. Merve Akman’ın sorularını yanıtlayan Yenilmez, ülkemizde sağlık okuryazarlığının gelişemediğini de ekliyor.

Korona hastalarına verilen ‘Favipiravir ‘ adlı ilacın sıtma ilacı olduğu söyleniyor. Birçok da yan etkisi bulunuyor. Buna rağmen her hastaya bu ilacın verilmesi ne kadar etik? Eczacı olarak bu ilaçla alakalı ne düşünüyorsunuz?

Favipiravir etken maddeli ilaç, Sağlık Bakanlığı tarafından tedavi protokolüne alınmış bir ilaç. Sıtma ilacı değil, Çin ve Japonya’da kullanılan bir grip ilacı. Henüz COVID-19 için herhangi bir ilaç bulunmadığı için başka hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar deneniyor. Favipiravir etken maddeli ilacın özellikle COVID-19’un erken döneminde kullanılmasının etkili olduğu gözlemlendiği için ülkemizde tedavi protokolüne eklendi. Sıtma ilacı hidroksiklorokin etken maddeli olan ilaç. O da ilk zamanlardan beri tedavi protokolünde kullanılıyor. Bilim insanları, virüsü tedavi etmede birçok ilaç gözlemliyorlar. Şu anda en etkili ilaç olarak bu görünüyor. O nedenle tedavi protokolünde olabildiğince erken bu ilaca başlatıyorlar.

Bilinçsiz şekilde birçok ilaç tüketiliyor; Mide, kan sulandırıcı, ağrı kesici, ateş düşürücü, öksürük şurubu. Bu kadar çok ilacın kullanılması normal mi?

Her şeyden önce bir eczacı olarak hekimin önermediği bir ilacın kullanılmasına kesinlikle karşıyım. Ancak ne yazık ki ülkemizde sağlık okuryazarlığı istenen seviyede değil. Bu yüzden de halkta duyduğu, çevresinin önerdiği ilacı kullanma eğilimi var. Bu çok tehlikeli bir süreç. İlaç hekim tavsiyesi ve eczacı danışmanlığı ile kullanılması gereken bir üründür. Aksi durumda geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir ki geçmişte pek çok acı örnekle karşılaştık.

Az önceki sorumun bağlamında şunu da yinelemek istiyorum. Bu kadar çok ilaç 65 yaş üstü ve kronik hastalara daha çok zarar vermez mi?

İlaç hekim tavsiyesi ve eczacı danışmanlığı olmadan kullanıldığında sadece 65 yaş üstü için değil herkes için tehlikelidir. Bu atlanmaması gereken bir gerçek. İlacı zehirden ayıran tek fark dozudur. Bu gerçeğin perspektifinden bakılmalı ve sağlık profesyonellerinin yönlendirmesi olmadan herhangi bir ilaç kullanılmamalı. Kişinin hastalık öyküsü, yaşı, geçirdiği hastalıklar, kullandığı/kullanmakta olduğu ilaçlar gibi bilgiler arasında bağ kurup doğru yönlendirme yapacak kişiler yalnızca sağlık profesyonelleridir

Takviye gıdalar (vitamin, balık yağı vd.) fazla tüketiliyor. Sizin tavsiye ettiğiniz ölçütler ne düzeyde?

Takviye edici gıdalar ne yazık ki kontrolsüz bir şekilde satılıyor. Pandemi sürecinde ise bu kontrolsüzlük iyice artmış durumda. Kişilerin kendisini koruma isteğini fırsata ve ranta çevirmek isteyenler var. Bu konuda büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu belirtmek isterim. Özellikle bu ürünlerin kesinlikle eczacı danışmanlığında kullanılması gerekiyor. Çünkü ne miktarda kullanılması gerektiği, kişinin yaşam tarzı, hastalığı ve kullandığı ilaçlara göre kullanması gereken takviyeler, vitaminler değişiklik gösterebilir. Fazla ya da hatalı kullanım başta böbrek yetmezliği olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getirir. Bunun yanı sıra bu ürünler doğru yerden, yani eczanelerden satın alınmalı. Üretimi, dağıtımı, saklanma koşulları çok önemli. Biliyorum, hepimiz COVID-19’dan korkuyoruz, kendimizi koruma altına almak istiyoruz ama bu korkularımız bilinçsiz ilaç kullanmayla başka hastalıklara yol açmamalı.

Son olarak hastalığı geçirmekte olanlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Hastalığı geçirmekte olanlar mutlaka kendilerini izole etmeli ve hekimlerinin tedavi yöntemlerine harfiyen uymalı. Henüz hasta olmayanlara ise kendilerini çok daha iyi korumaktan başka çare bırakılmadı. Duyumlarla, sağlık profesyoneli olmayanların kulaktan dolma bilgilerle tavsiye ettiği ilaç ve takviye edici ürünleri kullanmak yerine maske, mesafe ve hijyen kurallarına çok daha katı uymak zorundayız. Çünkü artık kendimizle baş başayız.