Temmuz başından bu yana Sakarya Nehri’nde balık ölümleri arttı. Özellikle Sarıcakaya ilçesinden geçen nehir tarafında ölüm oranları sık sık gündemde yerini aldı. Sarıcakaya Belediye Başkanı Hüseyin Çam, gerekli raporların alındığını ve ölümlerde ciddi bir durum olmadığını belirtti. Henüz elimizde son durumla alakalı bir rapor yok. Umalım ki yakın zamanda açıklansın.

Konuyla alakalı Sarıcakaya Belediye Başkanı Hüseyin Çam’ın açıklamasına da katılmadığımı belirtmeliyim. Ciddi bir durum yok cümlesini baştan sona sorgulamamız lazım. Balık ölümleri genelde iklim krizinden dolayı aşırı sıcak havalardan ya da atık kirliliğinden meydana gelir. Bu da yeterince ciddidir.

İşin birde farklı bir boyutu var; köyler arası adaletsiz su kullanımı..!

Çifteler’den doğan Sakarya Nehri’nin güzergâhında; Eminekin, Körhasan, Dikmen köyleri mevcut, sonrasında ise Sivrihisar’da Aktaş, Çandır, Buzluca, Kurtşeyh ve Ahiler köylerinden geçen Sakarya Nehri bu köylerde sulu tarım yapan çiftçilerin temel geçim kaynağı diyebiliriz.

Ancak Sivrihisar’ın köylerinde çiftçiler büyük mağduriyet yaşıyor. Bazı sorumsuz çiftçilerin sulama alanlarını planlamalara aykırı olarak genişletmesi, Eminekin Köyü’nde baraj kapaklarının tamamen kapatılması ile gerekli su çiftçilere ulaşamıyor. Pancar, kabak, ayçiçeği ve yoncaların kurumaya başladığını dün sosyal medya hesabımdan videosunu paylaştığım bir çiftçi de söylemişti. Yazın en sıcak günlerinde mahsullerin kuruması demek büyük zararlar görüleceğinin işareti.

Sivrihisar taraflarında çekilen bu görüntüde su seviyesinin azlığı dikkat çekiyor

Olayın diğer ciddi boyutu ise suyun kesilmesi ile birlikte balık popülasyonunda ve diğer canlı türlerinde ölümlerin artması; ekolojik dengeyi büyük ölçüde bozacak.

Köylüler haklarını aramak için başvurdukları yerlerden de netice alamadıklarını söylüyor.

Bakalım, önümüzdeki günlerde yetkililerden gerekli açıklamaları bekliyoruz.

Bu koşullarda çiftçi ne üretsin ne kazansın!

Su sıkıntısı hem balık ölümlerini artırıyor hem de mahsullerin yanmasına sebep oluyor