YHT yani Yüksek Hızlı Tren ile yıllar önce tanıştık. Demiryolu kenti olduğumuz için Eskişehir – Ankara seferleri ile başlayan bu yeni yolculuk biçimini yadırgamadan çok sevdik.

Dönemin AK Parti vekilleri bunun özellikle Eskişehir için yapılmış bir yatırım olduğunu iddia ederek YHT için yapılan tüm yatırımı hatta Ankara’daki maliyeti bile Eskişehir yatırım bütçesine dâhil ederek bol bol reklam yaptılar.

O günlerde hem teşekkür edip hem de ufak bir şerh koyduk. “Şimdilik güzel ama bir şüphemiz var bu YHT Ankara ile Eskişehir’i birbirine bağlamaktan ziyade Ankara ile İstanbul arasını bağlamak için yapılan bir yatırım gibi de duruyor. O hatlar bitince biz bilet bulamayız, ufacık bir kota ile bizi sallar geçerler” dedik.

Korktuğumuz gibi de oldu. Son günlerde enikonu bir şekilde YHT projesinde esas oğlanın Eskişehir olmadığını ve bir figüran gibi bu işin figüranı kaldığını net bir şekilde görüyoruz.

Bizlere sus payı olarak verilerek sınırlı sayıda koltuğa ulaşabilirsek ne ala, yok ulaşamazsak boş olmasına rağmen İstanbul ya da Ankara kotasında yer alan 2 kat ücretli biletlerden temin etmek zorunda bırakılıyoruz.

Yani Eskişehir’den Ankara’ya gideceksek 37,5 TL olan Eskişehir – Ankara bileti değil İstanbul’dan Ankara’ya gidecek koltuklardan 70 TL’den fazla bedelle satın alabilirsiniz diyen vicdansız bir sistem var.

Birçok kişi yazdı, haberini yaptı, gündeme getirdi. İnsanların şikâyetlerinin ne kadar fazla, mağduriyetin ne denli çok olduğunu sosyal medyada da sıklıkla görüyoruz. Gel gelelim kendini bu işten sorumlu hisseden TCDD adına bir yetkilinin tek satır açıklamasını, şikâyetleri ve ortadaki somut mağduriyete dair yorumunu görememek daha da düşündürücü.

Bu Eskişehir insanına yapılan büyük bir haksızlıktır. Ayıptır, yazıktır ve hatta büyük günahtır. Zaten uçak seferleri ile cezalandırılan bir şehrin üstüne demiryolu ile olan sınavıdır.

İşin kötüsü YHT bu konuda şikâyetçi olanlara otomatik olarak şu cevabı veriyor; “Ticari politika gereği İstanbul Ankara, İstanbul Konya trenlerinde kontenjan sistemi uygulanmakta olup, koltukların bir kısmı yalnızca uzun mesafe yolcularına satılmaktadır”

Bir de YHT araç sayımız yetersiz 2020 yılında yeni araçlar devreye girinceye kadar bu uygulamadan vazgeçmeyeceğiz gibi algılanan bir yorumu da ekliyorlar bu mesaja.

Sizin anlayacağınız amaç zarar etmeden kamu hizmeti mi vermek? Taksi işletip para kazanmak mı diye düşündüren bir duruma tanıklık ediyoruz.

Kısa mesafe yolcu almıyoruz, ben karşının treniyim abla diyen trajikomik bir durum.

Ve Eskişehir’in bir kez daha sahipsiz, güçsüz, yapayalnız bırakılıp önemsenmediği gerçeği.