AK Parti’nin Eskişehir’e yaptığı hemen her şey eleştirildi. Haklı ya da haksız kente yaptığı tüm hizmetler eleştiri konusu oldu. Kimi az, kimi çok ama mutlaka memnuniyetsizlik belirtildi.
Kimine burun kıvırıldı, kimi yerden yere vuruldu.
Bazı eleştirilere katıldım.
Hızlı trenden Kültür Başkentliğine, stattan hastanelere…
Hatboyu’ndan kamu binalarına…
Her şey eleştirildi, hepsi eleştirildi…
Eleştirinin şiddeti yıllar içinde giderek arttı. Hizmet arttıkça eleştiri arttı.
İşte şimdi yeni bir eleştiri dalgası yaklaşıyor.
Hissediyorum!
Yıkılan Atatürk Stadı yerine yapılan Millet Bahçesi’nde sona geliniyor. 
‘Büyük lokma ye büyük konuşma’ derler. Yine ‘asla asla deme’ diye güzel bir söz var. Tüm bunlara rağmen şu cümleyi kuruyorum; Sonuç ne olursa olsun asla ama asla Millet Bahçesi’ni eleştirmeyeceğim.
Evet, eleştirmeyeceğim.
Bittiğinde neye benzerse benzesin en küçük bir eleştirim olmayacak. Ama fakat lakin’li bir cümle de kurmayacağım.
Herkes eleştirebilir ama benden olumsuz tek cümle duyulmayacak.
Belki zaman içinde kimi AK Partililer mırın kırın edecek ama benim itirazım olmayacak. Hatta Nabi Hoca eserine bakıp öz eleştiri getirse bile ben bu hizmete laf etmeyeceğim.
Çünkü söz konusu alanın plazalardan bahçeye dönüştüğünü unutmayacağım. Çünkü lüks konutlardan yeşil alana döndüğünü hep hatırlayacağım.
Çünkü zengine, parası olana değil halka açıldığı aklımdan hiç çıkmayacak.
Çünkü örneğine Avrupa’da bile zor rastlanan bir alan olduğunu biliyorum. Çünkü yıllarca Central Park’a hayran hayran baktıktan sonra hayallerimizin gerçek olduğunu unutmayacağım.
Daha onlarca sebep sayabilirim ama uzatmayayım.
Sonuç olarak, sonuç ne olursa olsun asla ama asla Millet Bahçesi’ni eleştirmeyeceğim.