Önümüzdeki Pazartesi CHP İl Başkanlığı koltuğunda ya güvenoyu almış ya da yeni seçilmiş bir başkan olacak.

Şu ana kadar 5 isim adaylığını açıkladı ve henüz geri çekilen yok. Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmeler ile bu sayı düşebilir ama kongreye tek adayla gidilmeyeceği, herhangi bir isimde uzlaşı sağlanmasının mümkün olmadığı da aşikâr.

Aşikâr olan ve Eskişehir’in siyasi geleceğinde direkt etki gücüne sahip olan gelişmelerden biri de Büyükerşen ve Kurt’un bu kongre sürecinde birbirinden farklı cephelerde olmaları.

Büyükerşen’in mevcut il başkanı Abdülkadir Adar isminde uzlaşılsın önerisine rağmen Kazım Kurt’un bizim adayımız Recep Taşel’dir çıkışı kongreyi daha önemli hale getiriyor.

Evet, uzun yıllardır hemen her konuda uzlaşı sağladıkları, fikir birliği yaptıkları, bu konuda da farklı düşünmezler diye düşünülen Büyükerşen ve Kurt bu kez ayrı fikirdeler.

Büyükerşen’in tarzını biliyoruz. Partizan tavırlardan hoşlanmaz, diğer adayları kıracak şekilde aleni konuşmaz, baskı yapmaz ve dengeleri gözeterek ilerler. Bu yüzden kendisinden “benim adayım Adar” diye duymayı bekleyenler bunu duyamazlar. Ancak kapalı kapılar ardından yansıyan ve kibarca verilen mesajlardan birazcık zekâsı olan herkes bunu rahatlıkla anlayabilir.

Eğer il başkanı olacak ismi tüm CHP üyeleri seçseydi Büyükerşen’in bu tavrı Adar’ı farklı bir şekilde koltuğa taşır ve karşısına rakip bile çıkmazdı. Ancak mevcut delegasyon için bunu söylemek mümkün değil. Bu yüzden seçim iddialı, çekişmeli ve hatta biraz da gergin geçecek dersek yanılmayız.

Tabi burada asıl unutulmaması gereken detay Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç olmalıdır.

Ataç siyaseti merkezine almayı sevmeyen bir isim olsa bile örgüt içinde ağırlığı olan ve tecrübeli bir isim. Şu ana kadar sessiz, sakin ve ne yapacağı merakla beklenen Ataç’ın vereceği destek de süreci heyecanlandıracaktır.

Kongreyi kazanır, hangi isim galip gelir bilemem ama CHP için kongreden daha önemli olan sonrasındaki süreç olacaktır.

İl Başkanı koltuğunda oturan isim için yönetmesi zor ama çok zor bir süreç başlayacak.

Çünkü bundan sonra

  • Büyükerşen ile Kurt’un her konuda yüzde yüz müttefik olduğunu kimse iddia edemeyecek.
  • Hoca yeniden aday olmazsa Kazım Kurt’u işaret edecek diyenler biraz daha tereddüt edecek.
  • Ahmet Ataç eskisinden daha iddialı ve avantajlı diyenler çoğalacak.
  • Bugünlerde örgüt örgüt diyenlerin Ön seçim, örgüt gücü, temayül istekleri merakla gözlenecek.
  • Örgüt temsilcilerinin basın açıklamaları, tepkileri, tepkisizlikleri, işleri güçleri derken hemen her şey üzerinde bir anlam aranacak.
  • AKP temsilcilerinin bile muhalefet yapış şekli değişecek

Yani bu seçim sıradan bir kongreden çok daha fazlası olacak ve Eskişehir için yeni bir dönemin kapısını aralayacak. Üstelik sonucu ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın.