eskisehir.net olarak Çarşamba Ziyareti yapıyoruz. Soner Yüksel, Merve Akman ve Atahan Gezer ile her hafta bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık üç aydır devam ediyoruz.
Çarşamba Ziyaretleri ekip için çok verimli ve keyifli bir etkinlik oldu. Genellikle haber yönüyle muhatap olduğumuz kimselerle ‘gündemsiz’ sohbetler yapıyoruz. Nasılsınız, çoluk çocuk nasıl, işleriniz nasıl gidiyor gibi sorular bizi başka bir sohbet iklimine sürüklüyor.
Gündemi konuştuğumuz kişiler de oluyor elbette…
Bugün İYİ Parti’ye gittik… İl Başkanı Avukat Mehmet Ektaş’ı ziyaret ettik. Adliye’deki duruşması biraz uzayınca 10 dakika bekledik. İşte size bu 10 dakikayı ve gördüklerimi anlatmak istiyorum.
Çünkü Eskişehir’e, geleceğe ve partiye dair pek çok ipucu vardı bu 10 dakikada…
Durun en başından anlatayım…
Partinin il ve ilçe teşkilatları İki Eylül Caddesi’nde… Kapıdan içeri girer girmez ‘burada ne oluyor’ dedim. Hafta içi, saat 11-12 gibi partideki bu kalabalık beni şaşırttı doğrusu.
Her odada ikişer, üçer kişi…
Girenler, çıkanlar…
Gelenler, gidenler…
Susmayan telefonlar…
Eskişehir için üst düzey bi hareketlilik… Bilenler bilir konuya uzak olanlar için altını çizelim. Böylesi bi hareketlilik diğer partilerde söz konusu bile olamaz. Bu manzarayı iktidar ya da yılların esaslı partilerinde bile görmek zordur.
Üç dört güzel adam tarafından İl Başkanı’nın odasına alındık…
Size bu adamlardan da bahsetmek istiyorum.
Partinin emektarları muhtemelen…
Yaşları 50 civarı…
Eskişehir ve ülke gündemine hâkimiyetleri, kullandıkları dil, olaylara bakış açıları, kendilerine hakaret ederek yüklenen rakiplerinden bahsetme üslupları… Ve daha pek çok şeye hardan kaldım.
Bizleri tanımalarına da şaşırdım! Ne var bunda demeyin! Yıllarca yöneticilik yapıp kent medyasını tanımayan başkanlar, müdürler biliyoruz.
İtilip kakılıp, örselendiğimiz şu günlerde ‘bu tanınma’ hepimize İYİ geldi. Partinin emektarlarının kent basınını takip etmesi partinin kadroları ve geleceği konusunda da önemli ipuçları veriyor.
Son olarak Mehmet Bey’in odasında kendisi tarafından yazılan manifestoya bakalım. Özenle yazılıp duvara asılan manifesto son yıllarda okuduğum en harika metindi. Kopyala-yapıştır değil… Samimi dille, çözüme odaklı, zihin açıcı bir bildirge…
10 dakika böyle…
Çok İYİ bir 10 dakika…
Umutları yeşerttiğimiz bir 10 dakika…
Katkısı olanlara teşekkür ederim.